Way better than the cover led me to believe. I mean, "Night Hunter. Knife Thrower. Heart Breaker." What the crap? Did the publisher even read the book?Anyway. Good stuff. Dru's not the typical urban fantasy teen heroine, which I really appreciated. She's genuinely snarky and quite realistic. Sometimes the repetition of her tears and injuries gets a little old, but at the same time it kind of works.Graves is very cool. It's cool how he toughened up a bit, but he also lost some of his personality that I liked so much at the beginning. I think Dru noticed this too, though, so maybe it was on purpose. Still, it makes me sad.I really like the world. It's very Supernatural with Hunters and non-stereotypical names for things such as werwulfen and suckers. That's one thing that makes Dru so cool, her having "the Touch." The icy and snow landscape made it even creepier.One of the major downsides was the plot. It just got predictable. Once Christophe showed up and started spouting cryptic things, I just kind of got a feeling, and then that feeling turned out to be truth. I was so pleasantly surprised at the originality and descriptive writing and world that once the story got predictable it was just a real disappointment.And why is everyone a teenager?But I must say that Lili St. Crow has some amazing sensory detail. Dru is always tasting things with perfect specificity, such as wax oranges and salt. Smelling things like pumpkin pie. It makes everything seem so real and interesting.I honestly won't be 100% sold on the book until I've finished the series. It just seems very incomplete. Büyük umutlarla başladığım ancak hayal kırıklığıyla bitirdiğim bir kitap oldu.Kitabın kapağına aldanarak alıp okumaya başlamıştım.Bir kere öncelikle kitabın kapağındaki şu yazının saçmalığını belirtmek isterim: ''Dru Anderson.Gece avcısı.Bıçak Ustası.Kalp Hırsızı.Onu bekliyordunuz.''Bu yazıya acayip takıldım.Ne zaman kitabın kapağında görsem gülmeye başlıyorum.Ön kapak ve arka kapaktaki tanıtım yazılarını(!) okuyunca Dru'nun Gece Avcısı serisindeki Cat gibi bir karakter olduğunu düşünmüştüm.Ama ne kadar yanıldığım daha kitabın başında ortaya çıktı.Dru bir kere Gece Avcısı falan değil.Annesinin ölümünden sonra babasıyla birlikte doğaüstü yaratıkları avlamaya başlıyorlar.Daha çok onları avlayan babası.Dru sadece ''Dokunuş'' adını verdiği yeteneğiyle yaratıkların nerede olduğunu saptayabiliyor ve bunları babasına söylüyor.İkinci olarak kızın kitapta bıçak falan kullandığını görmedim.Sadece bir kez falan eline almıştır.Onun dışında sadece silah kullanıyor ki onunla da ya sağa sola ateş ediyor ya da zavallı Graves'ın başına dayıyor.Üçüncü olarak Dru'nun neresi kalp hırsızı acaba? Sadece Graves ona ilgi gösteriyor oda daha aşk-ı ilan falan etmedi.Kitabın yarısı boyunca bir olay yok.Babasının zombiye çevrilmesinden ve Dru'nun onu öldürmesinden sonra Dru darmadağın oluyor.Sonra karşısına Graves çıkıyor ve ona yardım ediyor.Zaten yardım ettiğine de bin pişman oluyor çocukcağız.Dru yüzünden başına gelmeyen kalmadı.Ama yinede Dru'nun yanından hiç ayrılmıyor.Bizim kızsa habire ondan kurtulmaya çalışıyor.Hatta bir ara onu öldürmeyi düşünüyor.Sonlara doğru Christope olaylara dahil oluyor.Christope bir Djampjhir.Yarı insan yarı vampir.Ancak yazar kitapta vampir yerine kan emici kelimesini kullanmış.Farklılık mı yapmak istemiş bilmiyorum ama ikisi de sonuçta aynı şey.Karakterlere gelirsek Dru kadar sinir bozucu bir karakter olamaz.Kız kitap boyunca ya kustu ya da salya sümük ağladı.Sürekli olarak bir yetişkinin yanında olmasına ihtiyaç duyuyor.Yani kendi ayaklarının üstünde durabilecek bir tip değil.Graves ise aklımda canlandırmakta zorlandığım bir karakter oldu.Dru her seferinde çocuğu farklı tarif ettiğinden aklımda onunla ilgili kesin olan tek şey yeşil gözlü olduğu.Ayrıca Graves'ı ben biraz daha erkeksi beklerdim.Ama çocuk zayıf biri ve aynı Dru gibi kitabın yarısında ağladı.Christope ise Graves'e kıyasla biraz daha sağlam bir karakter.Çocuk Dru'ya yardım etmek istiyor gibi görünüyor ama bir şeyler sakladığına adım gibi eminim.Ayrıca Dru'dan hoşlandımı hoşlanmadımı emin olamadım.Bence hoşlandı ama Graves'ten dolayı çok fazla yaklaşamadı.Sanırım Christope hep ikinci adam olarak kalacak.Türkiye'de ilk kitap 2011 yılında çıkmış ve yıl olmuş 2013'ün yarısı daha ikinci kitap bile yok.İlk kitabı çok beğenmedim ama Artemis zahmet edip devam kitapları çıkarırsa seriye devam etmeyi düşünürüm belki...
Do You like book Strange Angels (2009)?
REALLY GOOD first book, but I found the plot dropped off as she got further into the story
—ayshanasrin9817
An okay read but way too close to the plot of the show "Supernatural"
—sassy