Çoğu sanal ortamda birkaç kulağa güzel gelen cümlesi sürekli cımbızlanan bu kitabın, Tezer Özlü'nün çocukluk yıllarından beri devam eden akıl hastalığının, onu seven insanları kullanmasının ve duygusuzca kalp kırmasının, cinselliğe banal bakış açısının, liseyi bile bitirememesine rağmen yakalamaya çalıştığı bohemin ve Avrupa entelektüelliğinin kağıda iç karartıcı, can sıkıcı, tekrarlar ve kısır metaforlarla dolu, zaman ve mekan mefhumundan yoksun, rastgele bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Kitabın inceliği, bir solukta okunması gerekiyor fikriyatı doğursada sanıyorum ki ağır ağır ve cümleleri tartarak okumak kitabın değerini daha da arttıracaktır. Yazarın dilini çok samimi bulduğumu söyleyebilirim. Kitap içerisinde birkaç yerde film ve müzik isimleri geçiyor, bu kısımda ayrı bir güzellik. Şizofreni konusunu da iyi işlediğini düşünüyorum. Kitabı okuyanlar sanırım az çok sersemlemişlerdir.
Do You like book Die Kalten Nächte Der Kindheit (1985)?
Muhteleşemdi, gözlerimin önünde birkaç saat içinde akıp gitti.
—pink